Sevgili işçi ve emekçi dostlarımız,
Bildiğiniz üzere İşçi Demokrasisi Partisi olarak Tek Adam rejiminden emek eksenli bir kopuşu gündeme getirebilmek için Türkiye İşçi Partisi listelerinden milletvekili adayları olduk. Seçim kampanyamız boyunca, hem biz adaylar, hem de partimizin bütün emekçileri, Saray rejiminden ve kapitalist sömürü düzeninden kopuş için “Emekçiler Yönetmeli” sloganını birlikte yükselttik. Esenyurt’tan Sarıgazi’ye; Aliağa’dan Ambarlar’a birçok noktada gerçekleştirdiğimiz ziyaretlerde ve işçi buluşmalarında da bu sloganın; emekten yana bağımsız bir alternatifin yakıcı ihtiyacını hisseden emekçilerdeki karşılığına bizzat tanıklık ettik.
Biz bir işçi-emekçi hükümetini, Türkiye’yi içinde bulunduğu ekonomik ve siyasal krizlerden çıkartabilecek ve emekçi halkı sömürü ve baskı rejimlerinden kurtarabilecek biricik yönetim biçimi olarak görüyoruz.
Aynı zamanda, bu süreçte emekçileri bağımsız sınıf siyaseti temelinde 4 acil talep etrafında seferber olmaya çağırıyoruz. Bildirilerimizde yazdığımız, konuşmalarımızda vurguladığımız, parti yayınımızda öne çıkardığımız ve afişlerimizde işlediğimiz 4 acil talebimiz şunlar:
– Hayat pahalılığı ve zamlar karşısında işçilerin ve emekçi halkın açlığa ve sefalete sürüklenmemesi için Ücretlere 3 Ayda Bir Enflasyon Oranında Artış.
– Emperyalizme bağımlılığın faturası sırtına yüklenen emekçi halkın geleceğini güvence altına almak için Dış Borç Ödemelerine Son.
– Oligarşi çetelerinin yağmasına dur demek ve halkın soyulmasının önüne geçmek için Tazminatsız Kamulaştırma.
– Tek Adam rejiminden emekçiler lehine sahici bir kopuş için bağımsız ve egemen Kurucu Meclis.
Bu 4 talebimiz, İDP için yalnızca seçim sloganları değiller. İşçi sınıfının ve emekçi halkın, ekonomik krizin faturasını ödememek ve siyasal baskı ve yasak rejiminden çıkmak için hayata geçirilmesine ihtiyaç duyduğu devrimci önlemlerdir. Bunlar emekçi sınıflar açısından yaşamsal önemdedir.
Ve biliyoruz ki bu 4 acil talebimiz, 15 Mayıs’ta da bütün yakıcılıklarını koruyacaklar. Çünkü Türkiye’de gerek rejim güçleri, gerekse de düzen muhalefeti ekonomik krizin faturasını işçilere ödetmek istiyor. Bu iki blok da sendikalılaşma ve greve çıkma hakkının önündeki engellerin kaldırılması, ücretlerin enflasyon oranında iyileştirilmesi, işsizliğe 6 saat 4 vardiya sistemiyle son verilmesi, taşeron çalışma biçiminin yasaklanması, zenginlere servet vergisi getirilmesi hakkında hiçbir şey söylemiyor. Bu iki blok da sermayenin sömürü ve yağma hakkının korunmasında anlaşıyor.
15 Mayıs sabahı bu gündemlerle yüzleşmeyi sürdüreceğiz. Ve biz ancak, bu talepler etrafında emekçilerin, emek örgütlerinin, sosyalist partilerin, demokratik kitle örgütlerinin ortak mücadelesini büyütürsek bu yüzleşmeyi işçi sınıfı ve tüm ezilen kesimler için sahici kazanımların önünü açabilecek bir yol olarak örebiliriz.
Bu sebeple işçi sınıfına ve emekçi halkımıza, 14 Mayıs parlamento seçimlerinde, bir emek ittifakı anlayışını güçlendirme niyeti ve hedefiyle listelerine dahil olduğumuz Türkiye İşçi Partisi’ne (TİP) ve TİP’in aday çıkarmadığı bölgelerde de Yeşil Sol Parti’ye oy vererek bu seçeneği büyütme çağrımızı yineliyoruz.
Dayanışmayla;
Veysel Dönmez
Deniz Kondil
Enes Karakaş
Sedat Durel
Görkem Duru