Deniz Kondil – Manisa Şehzadeler Belediye Başkan adayı

İşçi ve emekçi kardeşler,

31 Mart yerel seçimlerine ağır bir sosyal ve ekonomik yıkım altında giriyoruz. AKP iktidarının patronlardan yana tercihlerinin faturasını biz emekçiler ödüyoruz. Ücretlerimiz her geçen gün daha fazla eriyor ve geçinmek her gün daha zor hale geliyor.

Oysa bize dayatılan bu yoksulluk bizim kaderimiz değil, 21 yıllık AKP iktidarının politikalarının bilinçli bir sonucu. Emekçilerin insanca yaşayabileceği koşullar için yeterli kaynak var! Sorun bu kaynakların bölüşülmesinde.

AKP-MHP iktidarı biz emekçilere yalnızca daha fazla sefalet vaat ediyor. Düzen muhalefeti ise, iktidar karşısında emekten yana hiçbir gerçekçi çözüm sunmuyor. Mevcut baskı ve sefalet düzeninden ancak düzenden partilerinden bağımsız bir emek seçeneğiyle çıkabiliriz.

Hayatı var eden biz emekçiler toplumsal ve siyasal yaşamın tüm alanlarını denetlemeli ve yönetmeliyiz. İşte yerel yönetimlere de bu anlayışla bakıyoruz. Belediyeler kâr amaçlı değil ihtiyaç odaklı olmalı, kaynakları patronlar için değil işçiler için kullanılmalı. Bunun için patron partileri değil emekçiler yönetmeli. İşte bu anlayışı hayata geçirmek için, “işçinin sorununu işçi çözer” diyerek, bir işçi kenti olan Şehzadeler’de Türkiye İşçi Partisi belediye başkanı adayıyım. Oylar işçi adaya, Türkiye İşçi Partisine!

1. Belediyelerde emekçi yönetimi ve denetimi

Bizim öncelikli hedefimiz ranta dayalı, kâr amaçlı patron belediyeciliğinin karşısına ihtiyaç odaklı, emekten yana belediyeciliği çıkarmaktır. Belediyeyi emekçiler denetlemeli ve yönetmeli diyoruz. Bunun için belediyeye ait tüm kayıtlar, defterler, hesaplar emekçilerin denetimine açılmalı. Şehzadeler’in emekçi halkı mahalle meclisleri aracılığıyla belediyeyi denetlemeli.

2. Barınma herkesin hakkıdır

Belediyeler, Kentsel Dönüşüm projelerini zengin müteahhitler için yapıyor. Biz ise insanca yaşanabilecek, depreme dayanıklı konutların inşa edileceği ve emekçileri yerinden etmeyen bir dönüşümü savunuyoruz. Öte yandan, son yıllarda yaşanan muazzam kira artışları emekçilerin yaşadığı en yakıcı sorunlardan birisi. Şehzadeler’in emekçi halkının acil bir sosyal konut programına ihtiyacı bulunuyor. Bunun için başta Şehzadeler Belediyesi olmak üzere tüm kamu kurumları harekete geçirilmelidir.

3. İşçinin yanında bir belediyecilik

Belediyelerde taşeron, güvencesiz çalışma biçimlerine son verilmelidir. İşçi temsilcileri belediye yönetimini kolayca denetleyebilmelidir.

Belediye sendikalaşma hakkını kullandığı için baskıya uğrayan, işten atılan işçilerin yanında olmalıdır. İşçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarına uymayan işyerlerine karşı belediye yaptırım uygulamalıdır.

4. Altyapının yenilenmesi

Şehzadeler ilçesinin elektrik, su, kanalizasyon gibi altyapı tesisleri tamamen eskimiş ve yetersiz durumda. İlçe belediyesinin kaynakları diğer kamu kurumlarının da seferber edilmesiyle öncelikle bu ertelenemez sorun için kullanılmalıdır. Altyapı yenilenmesi taşeron firmalarla değil, belediye eliyle kamusal iştirakleriyle yapılmalıdır.

5. Her mahalleye kreş! Nitelikli ve güvenlikli sığınma evleri!

Kadın emekçiler hem işte hem de evde çifte sömürüye maruz kalıyorlar. Belediye kreş açmakla yükümlü işyerlerine denetimde ve gerekirse yaptırımda bulunmalıdır. Her mahalleye 24 saat hizmet veren yuva, kreş ve çamaşırhane ile ucuz ve temiz yemek yenebilecek yemekhaneler tesis edilmelidir. Şiddete maruz kalan kadınlar için nitelikli ve güvenlikli kadın sığınma evleri açılmalıdır.

6. Üreticinin, tüketicinin ve doğanın yanında sosyal bir belediyecilik

Belediye doğaya ve insan yaşamına geri döndürülemez zararlar veren madencilik ve enerji faaliyetlerinin karşısında, yaşamın ve üreticinin yanında yer almalıdır. Yerel tarımsal faaliyetler ve doğaya en az zarar veren enerji üretim faaliyetleri desteklenmelidir. Kural tanımaz biçimde doğayı kirleten fabrikalar üzerinde aktif bir denetim kurulmalıdır. Üretim ve tüketim kooperatifleri desteklenmeli, gerekirse yenilerinin kurulmasına belediye öncülük etmelidir.

Gençlerin, emekçilerin ve kadınların sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılamasını sağlayacak sosyal tesisler ve yerel lokaller açılmalıdır.

*******

Merhaba. Ben Deniz Kondil. 27 yaşındayım. Yemeksepeti işçisiyim ve İşçi Demokrasisi Partisi üyesiyim. Aynı zamanda TÜMTİS (Tüm Taşıma İşçileri Sendikası) üyesiyim.

İşçi bir ailenin çocuğu olarak İzmir’de doğdum. Toplumun geniş kesimlerini etkisi altına alan sefalet ile erken yaşlarda tanıştım ve bu, bugünkü mücadele hayatımı belirleyen ana faktör oldu. Okula Manisa’da başladım. Bir yandan eğitim hayatımı sürdürürken aynı zamanda farklı sektörlerde işçilik yaptım. Halen çalıştığım Yemeksepeti’nde motokuryelerin ve depo işçilerinin sendikalaşma ve güvenceli çalışma mücadelesine öncülük ediyorum.

Bizleri sefalete, yoksulluğa iten bu düzen, bizlerden elde ettiği zenginliği korumak ve büyütmek isteyenler için bizim hayatlarımızdan çalıyor. Oysa bu düzene mahkûm değiliz, her şeyden herkese yetecek kadar var. Bu nedenle insanca bir yaşam için “Emekçiler Yönetmeli” diyorum. Sizleri seçimlerde Türkiye İşçi Partisi’ne oy vermeye ve İşçi Demokrasisi Partisi saflarında mücadele etmeye çağırıyorum.